Welcome to Our Website

MEB, ‘eğitimin anayasası’ olarak nitelendirilen müfredat çalışmaları kapsamında ilk metinleri yayınladı: Dini eğitim sistemleştiriliyor!

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), hazırlıkları süren ve “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını taşıyan yeni müfredat taslağı, “https://gorusoneri.meb.gov.tr/” adresinden kamuoyunun görüşüne sunuldu. Metinler kapsamında; “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları Ortak Metni” ile birlikte tüm kademelerde gösterilecek derslere ilişkin 31 taslak metin yayınladı. Ancak söz konusu metinler arasında yabancı dil derslerine yönelik metinlerin olmaması dikkat çekti.

YÜZDE 35 SEYRELTME YAPILDI

Yüzde 35’lik oranda bir seyreltme yapılan yeni müfredat, gelecek eğitim-öğretim yılından başlayarak, okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinin birinci sınıfında uygulanmaya konulacak. Bir haftalık askı süresinin sonunda Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nca gelen eleştiri, görüş ve önerileri inceleyerek müfredata son şekil verilecek.

DEĞERLER EĞİTİMİ MERKEZE KONDU

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları Ortak Metni” ile bakanlık, yeni müfredatın temel anlayış ve işlevini kamuoyuna sundu. Metinde yeni müfredatın bütüncül bir yaklaşımla oluşturulduğu belirtildi. Modelin kazanımını hedeflediği becerilerin ise zihinsel, sosyal-duygusal, fiziksel ve ahlaki boyutları içeren bütüncül bir yapıda ele alındığı açıklandı.

‘İNANÇ TEMELLİ’ DÜŞÜNME HEDEFLENİYOR

Yeni müfredat kapsamında bakanlıkça “Yetkin ve erdemli insan” adıyla yeni bir öğrenci tanımı yapıldı. Söz konusu tanım çerçevesinde bir öğrencinin beden ve ruhtan oluştuğunun belirtilerek, “sağlıklı bir bedene, ahlaki olgunluk taşıyan bir kalbe ve sonuçlara göre hareket edebilmeyi başarabilen dengeli bir akla sahip olması gerektiği” belirtildi. Bu model çerçevesinde öğrencilerin manevi değerler ile ruhsal gelişimine özen göstermesi ve içsel gelişmiş hayat tarzını benimsemesi hedeflendi. Bunun yanı sıra öğrencilerin “azimli ve sabırlı olması” ve “inançlarıyla uyumlu bir şekilde düşünerek karar vermeyi öğrenmesi” istendi.

İNANCA GÖRE YAŞAM HEDEFLENİYOR

Müfredatta getirilen bir diğer yenilik ise “erdem-değer-eylem modeli” oldu. Modelin hedefi; “Eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, erdemli insandan ise nihai hedef olan huzurlu aile ve toplum ile yaşanabilir çevrede huzurlu insana ulaşmak” olarak açıklandı. Bu modelle öğrencilere hayat boyu sürdürecekleri eylemlerin kazanımı hedeflenirken, eylemler arasında dikkat çekenler şunlar oldu:

“. Söz, inanç ve davranışlarında tutarlı olmak.

. İnanç, duygu ve izlenimlerine göre harekete geçme gücünü kendinde bulmak.

. Millî ve manevi değerlere duyarlı davranmak.

. Ülkedeki turist, göçmen, mülteci, sığınmacı gibi diğer ülke vatandaşlarına konuksever davranmak.

. Sahip olduğu inancın gereklerini yerine getirmek.

. Satın alacağı ürünlerin sağlıklı, temiz ve inancına uygun olmasına dikkat etmek.

. Millî ve dinî bayramları coşkuyla kutlamak.

. Millî ve manevi değerlerin gelecek nesillere aktarılmasında sorumluluk üstlenmek.”

ÖZBAY: SANKİ TEKKEDE MÜRİD YETİŞTİRECEKLER

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ve eğitimci Özgür Bozdoğan, ortak metni Cumhuriyet’e değerlendirdi. İkilinin metne ilişkin ilk değerlendirmesi şunlar oldu:

Özbay: “Eğitimin anayasasından bahsediyoruz. İsimlendirmeden her şey anlaşılıyor: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli. Bir parti programı gibi… Önce isimlendirmeye itiraz etmemiz lazım. Ortak bir metin var. İçerisinde bir kez bile Atatürk yer almamış. Cumhuriyet kelimesi yalnızca bir kez ‘Türkiye Cumhuriyeti’ derken geçiyor. Ama 61 kez ahlak kelimesi, 400’den fazla değer kelimesi geçiyor. Bu terimlerden aslında nasıl bir nesil yetiştirmek istendiğini, ne amaçlandığını görüyoruz. Bu bir maarif modeli değil. Sanki tekkede mürid yetiştirecekler. Şimdi Milli Eğitim Bakanı’na sormak lazım: 61 defa ahlak derken, geçmiş müfredattan kaynaklı ahlakın mı eksikliğini tespit ettin? Erdemin mi eksikliğini tespit ettin? Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, cumhuriyet alerjisinin dışa vurumudur.”

‘YABANCI DİL DERSİ OKUTULMAYACAK MI?’

Bozdoğan: “Bu metinde; Ziya Selçuk döneminde hazırlanan 2023 Vizyon Belgesi gibi aynı zemine oturması en kritik nokta. Yani insanın iki taraflı bir varlık olduğundan yola çıkılıyor. Aynı ideolojik hatta aynı şekilde devam ediliyor. Biz o dönemde de bu belgeyi akla ve bilime uygun olmadığı ve dinselleşmenin başka bir boyutu olması gerekçesiyle eleştirmiştik. Bu müfredatta da aynı şeyi görüyoruz. Yayımlanan metinler içinde yabancı dil dersinin müfredatı yok. Orda seçmeli okutulan pek çok din dersinin müfredatı yayımlanmış ama seçmeli diğer derslerin müfredatları yayımlanmamış. Eğer yayınlananlar sadece zorunlu derslerse bunların orda ne işi var? Eğer seçmeli derslerin de müfredatı yayımlanıyorsa diğer seçmeli derslerin müfredatı nerede? Yabancı dil dersi okutulmayacak mı çocuklara?”

İNTEGRAL GİTTİ, CİHAT GELDİ

12. sınıf matematik dersinin içeriğinden integral çıkarıldı. İntegral konusunun yerine limit ve türev konuları getirildi. Bunun yanı sıra İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde yakın döneme ilişkin Türkiye’de yapılan bilim, teknoloji, kültür, eğitim ve spor alanlarındaki gelişmelere ilişkin basit düzeyde araştırma yapılması istendi. 12’nci sınıflara okutulacak din dersi programına da “cihat” kavramı getirildi. Programda, “İslam ve barış konusu” ele alınırken, cihat kavramına yer verilmesi gerektiği vurgulanarak, “Cihadın Çanakkale Muharebeleri, Millî Mücadele süreci ve 15 Temmuz’da olduğu gibi barışı sağlama ve vatanı savunmadaki rolüne vurgu yapılır” ifadeleri kullanıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

....