Dünya Gazetesi’nde Ufuk Korcan’ın yorumu şöyle: Bu haftaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı, Merkez Bankası’nın piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Genel beklenti, politika faizlerinde değişiklik olmayacağı yönünde.
Verilen sinyallere göre, enflasyonda düşüş eğilimi olmadan sıkı para politikasına devam edilecek. Ayrıca, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimlerine başlamadan önce Türkiye’de de indirim olmayacağı beklentisi hakim. Bu nedenle, mevduat faizlerinin yüksek seyrini bir süre daha sürdüreceği öngörülüyor. Ayrıca, yılın ikinci yarısından itibaren baz etkisinin de devreye girmesiyle enflasyonda düşüşler yaşanabileceği tahmin ediliyor.
Döviz ve TL mevduatının olası getiri karşılaştırmasına gelecek olursak, geleceğe yönelik dolar ve faiz beklentileri önem taşıyor. Merkez Bankası’nın son beklenti anketine göre, cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi yüzde 44.16 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi ise bir önceki ankette yüzde 36.70 iken, son ankette yüzde 35.17’ye geriledi.
Bu yıl sonu dolar kuru beklentisi 40.01 TL, 12 ay sonrası için ise 42.47 TL seviyesinde belirlendi. Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’de dolar kurunun 2024’te 37.24, 2025’te 52.57 TL olacağını tahmin etti. Hükümetin Eylül ayında açıkladığı Orta Vadeli Program’a göre ise yıllık ortalama dolar kuru 2024 için 36.78 TL, 2025 için ise 43.94 TL olarak hesaplanmıştı.
100 bin TL’ye 60 bin getiri sağlayan bir mevduat, bugün yüzde 57 faiz oranıyla yapılsa, 12 ay sonra yaklaşık 60 bin TL faiz geliri elde edecek. Aynı miktarda parayla bugün 32.45 TL’ye dolar alan birinin, mevduat getirisini yenmesi için 12 ay sonra dolar kurunun 52 TL’yi aşması gerekiyor. Kurumların tahminlerine göre, bu seviyeye ulaşılması şu an için zor gözüküyor. Dolayısıyla, ileriye dönük tahminlere bakıldığında, döviz yerine TL mevduatta kalmak daha mantıklı görünüyor.