Yetkisiz olan kendince hürdür, her istediğini rahatlıkla söyleyebilir. Sorumluların ne söylediğine bakın.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, gazetecilerle buluştuğu bilgilendirme toplantısına bu cümleyle başladı. Bakan kibar adam.. Aslında “Sosyal medyada doğru ayağa kalkana kadar yalan dünyayı dolaşıyor. Dijital ortamlarda her okuduğunuza, duyduğunuza inanmayın. Sağlık konusunda organize bir şekilde yalan haber üretiliyor. Bilgi kirliliği var” demek istedi.
Bu siteminde haksız değil Sağlık Bakanı.. Bu ülkede rakamlar aksini söylediği halde birileri yıllardır “Doktorlar ülkeyi terk ediyor.. Şehir Hastanelerinde firmalara hasta garantisi veriliyor” yalanlarını gündemde tutmuyor mu? Alman DW, Euronews, BBC gibi Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı ajanslar sürekli Türk Sağlık Sistemi üzerine yalan haber üreterek sağlık çalışanlarının ülkeyi terk ettiğini iddia etmiyor mu?
İşin aslını Bakan Koca rakamlarla açıkladı: “2022’de Sağlık Bakanlığı’ndan iyi hal belgesi alarak yurtdışına giden hekim sayısı 450. Bunların 55’i geri döndü. 2023’te giden hekim sayısı 395. İyi hal belgesi alanların sadece üçte biri yurt dışına gidiyor. Gidenlerin bir kısmı da geri dönüyor.”
Neden? Çünkü Beyaz Reform işe yaradı. Hekimlerin maaş ve özlük haklarındaki iyileştirmeler kısa sürede olumlu sonuçlar verdi. Bırakın yurt dışına gidenleri özeldeki doktorlar da artık kamuda çalışmak istiyor. Bakan Koca’nın verdiği rakamlarla devam edelim.
2022 Mayıs’ta kamuda çalışan uzman hekim sayısı 48 bin 600..
2024 Mayıs’ta bu rakam 10 bin 986 artışla 59 bin 586’ya ulaşmış.
Aynı dönemde özelde çalışan uzman hekim sayısı 32 bin 160’dan 30 bin 150’ye gerilemiş.
(Not: Türkiye’yi terk eden doktor hikayelerine özel ilgi gösteren DW, yaklaşık 20 bin Alman doktorun başka ülkelerde çalıştığını niyeyse hiç haberleştirmiyor. Alman Tabipler Birliği’nin bu hafta yaptığı açıklamaya göre Alman Sağlık Sistemi çok ciddi bir doktor açığı ile karşı karşıya. Almanya’da her 4 doktordan 1’i 60 yaş üstünde. Ve durumun daha da kötüye gideceği öngörülüyor.)
Sağlıkta en çok yalan haber yapılan başlıklardan biri de Şehir Hastaneleri.. Önce yeni başlayanlar için Şehir Hastanelerinde hasta garantisi olmadığını hatırlatalım, sonra da Bakan Koca’dan devam edelim..
“Dün hasta garantili hastaneler diye eleştirilirken bugün ‘Şehir hastanelerinde yatak bulamıyoruz, randevu alamıyoruz’ safhasına geldik. Şehir Hastanelerinin devlete yükü kalmamıştır. Bundan sonra da olmayacak. “
Şu an faaliyette olan 23 şehir hastanesi 34 bin yatak kapasitesine sahip. 12 Şehir Hastanesi’nin daha devreye girmesiyle yatak kapasitesi de 15 bin artacak. Vatandaş bu hastanelerde aldığı sağlık hizmetinden memnun. Öyle olmasa neden bütün iller Ankara’nın kapısını “Bize de Şehir Hastanesi yapın” diye çalsın?
Sağlık Bakanı dün ilaç ve aşı üretimine dair de ilginç rakamlar verdi. Türkiye’de kullanılan her 100 kutu ilacın 91’i, değer bazında ise 57’si artık ülkemizde üretiliyor. Kuduz, Hepatit A ve Suçiçeği aşıları teknoloji transferi ile artık ülkemizde üretilecek. 2028’de tüm aşılar yüzde 100 yerli üretim olacak. Ve bu aşılar Hıfzıssıhha’da üretilecek.
Ve yeni randevu sistemi…
Önce çarpıcı bir rakam… 2023’te tam 23 milyon kişi aldığı hastane randevusuna gitmedi. Gelinmeyen toplam randevu sayısı 81 milyon. 3-4 saat kala iptal edilen randevu sayısı 21 milyon. Bu gibi sebeplerle randevu kapasitesinin yüzde 30’u kullanılamadı. İşte bu yüzden pazartesi günü itibariyle Onaylı Randevu dönemine geçiliyor. 65 yaş üstü ve kanser hastaları bu uygulamadan muaf. Hedef hekimlerin zamanı verimli kullanması ve hastaların hak ettikleri sağlık hizmetine daha erken kavuşması.
Bakan Koca’dan daha çok aktaracak not var ama yerimiz dar.
Son söz: Türkiye Sağlık Sistemi sıradan bir sistem değil. Dünyada sağlık hizmetlerinin tamamını, bütün vatandaşlarına Sosyal Güvenlik kapsamında bedelsiz sunabilen kaç ülke var ki? Biri Türkiye… Hatalar, eksiklikler elbette olabilir. Bu ülke hepsinin üstesinden gelir. Sağlık Sistemimizin Pandemide gösterdiği performans bunun en büyük ispatı değil mi?